Dere ve kanyon yürüyüşleri, yaz aylarının belki de en serinletici, en keyifli yürüyüşlerinden birisidir. Özellikle gölge olan ormanlık alan dışındaki yollarda kilometrelerce yürürken önce sesini sonra güzelliğini görüp seviniriz bir dere gördüğümüzde. Güneş tüm görkemiyle suyumuzu çıkarmışken o sulara girmek muazzam bir hazdır. Ancak doğada olduğumuzu unutup büyük bir özgüvenle bu derelere hücum etmemeliyiz. Sebebi ise çok açık. Eskiler dibini görmediğin suya girme derlermiş. Tek sebep bu mu? Tabiki değil. Suyun debisi… Elbette akarsu vari bir dereye girmeyi de birçok kişi istemez sanırım. Her şeye rağmen bildiğimiz yürüyüş parkurlarımızın üzerinde olan derelerde yürümek, serinlemek yaz aylarındaki doğa etkinliklerinin en güzellerinden bence…
Dere ve Kanyon Yürüyüşünde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bu yazıda aslında çoğumuzun bildiği ancak bazı arkadaşlarımızın henüz deneyimlemediği bilgileri paylaşmak istedim.
- Öncelikle uzun soluklu (4-5 km) bir dere ve kanyon yürüyüşünü kesinlikle yalnız başımıza yapmamalıyız.
- Özellikle ıslak kaygan kayalar, suyun içindeki kayalarda var olan küçük yarıklar vb. bizler için dikkat edilmesi gereken noktalardır.
- Yanınızda doğadan alıp kullanabileceğiniz 1 – 1,5 metrelik bir dal, sopa dere yürüyüşlerinde dengede kalmanızı sağlayacaktır. Bunun yanında derinlik ölçümü için de kullanabilirsiniz.
- Sağlam olduğundan emin olduğunuz taş parçalara asla destek almadan basmayın. Bir ayağınızla destek alırken diğer ayağınızla taşı, kayayı kontrol edip öyle adımınızı atmalısınız.
- Kaygan kayaların üzerine derenin içinden bir avuç kum atıp kayganlığını azaltabilirsiniz. Bu gibi küçük ama çok önemli noktaları ve daha fazlasını dere yürüyüşlerinizde kesinlikle deneyimleyeceksiniz.
Dere Yürüyüşlerinde Donanım ve Teknik Ekipmanlar
Dere ve kanyon yürüyüşleri çoğumuza göre insanı serinleten, keyif veren, eğlenceli bir aktivite gibi görünse de aslında çok dikkat ve deneyim gerektiren bir doğa yürüyüşü türüdür. Yürüyüşlerde ekipmanların çok önemli bir yeri vardır.
- GİYİM: Giyim konusunda mutlak suretle çabuk kuruyan kıyafetleriniz olmalıdır. Dere yürüyüşlerinde zaman zaman ayak bileğiniz seviyesinde su olurken kimi zaman belinizden yukarıda seviyelerde su olacaktır. Bu bağlamda çabuk kuruyan elbiseleri tercih etmeniz yararınıza olacaktır.
- KASK: Derelerde yürüdükçe kanyon vb yapıların içinden geçmek durumda kalabiliriz. Bu sebeple şayet varsa mutlaka bir kaskımız yanımızda olmalı. Bunun sebebi ise iki yanı kayalık olan dar bir dereden geçerken yukarıdan başımıza taş, kaya vb malzemeler düşebilir ve nihayetinde bizi yaralayabilir.
- AYAKKABI: Dere yürüyüşleri için özel ayakkabı almanıza hiç gerek yok. Tabanı kaygan olmayan eski bir ayakkabı, dere içinde konforlu ve daha güvenli yürümenizi sağlayacaktır. Kullanmadığınız eski spor ayakkabılarınıza da dere yürüyüşlerinizde kullanabilirsiniz. İçine mutlaka çorap giymek şartıyla… Dere içi yürüyüşlerde terlik, sandalet vb açık ayakkabılar asla tercih edilmemelidir. Çıplak ayakla yürümeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Ne yazık ki en ıssız olduğunu düşündüğümüz doğanın en bakir yerlerindeki derelerde bile cam şişe kırıkları olabiliyor. Bu duruma birkaç kez tanık olmuştum. Bununla birlikte taş ve kaya parçaları ayağımızı keserek zor durumlarda kalmamıza sebep olabilir.
- SU GEÇİRMEZ ÇANTA: Su geçirmeyen çanta ile değerli eşyalarınızı, cep telefonlarınızı rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Bu çantaların önemini dere yürüyüşü esnasında ayağınız kayıp suya düştüğünüzde fazlasıyla anlıyorsunuz. 😊 Eğer su geçirmez bir özellikte çantanız yoksa ise iki adet naylon poşeti iç içe olacak şekilde iyice bağlayıp kullanabilirsiniz.
- PARACORD / İP: Yanınızda en az 10 metre uzunluğunda bir paracord ipi veya sizi taşıyacak başka bir ip olması yine çok fazla işinize yarayacaktır. Örneğin birkaç kişilik bir grup arkadaşınızla dere yürüyüşü yaptığınızda kimi zaman öyle bir noktada takılıp kalabiliyorsunuz ki işte orada ip yardımınıza koşuyor. Önden bir arkadaşın dikkatli şekilde engeli aşıp kendisini güvene aldıktan sonra ip vasıtasıyla tüm grup üyelerinin o engeli aşmasını sağlayabilir.
- BONUS: Evet bu güzel, serinletici ve oldukça yorucu yürüyüşün bir bölümünde kendimizi de ödüllendirmeyi ihmal etmeyelim. Şehirlerdeki en lüks restaurantlarda satılan yemeklerden bile çok daha lezzetlisi, doğada emek vererek yapılan yemeklerdir. Bu bilinçle keyifli dere yürüyüşleri diliyorum. 😊
Dere yürüyüşü ve kanyon yürüyüşüyle ilgili kazandığım tecrübelerimi bu blogta paylaştım. Eklemek istediklerinizi yorum kısmından ekleyebilirsiniz. Beni Instagram’da @thescoutwolf hesabımdan takip edebilirsiniz. Doğayla kalın…
YORUM YAZ HEDİYENİ KAZAN!
SORU: Şu ana kadar yürüyüş yaptığın en şaşırtıcı rota neresidir?
Not: En yaratıcı yorumu yazan kişiye 1 adet emaye kupa hediye edeceğiz. Yorumlarınızı bekliyoruz. Doğayla kalın…