Kampyerleri.org ekibi gittikçe büyümeye devam ediyor. Rize’de kamp yapılacak yerler hakkında bilgi veren Ali Cengiz, Rize’deki kamp ve gezi deneyimlerini siz değerli okurlarla paylaştı. İşte o yazı;
Yolum Rize’ye düşmüştü. Herkes gibi ben de Ayder Yaylası’na gitmeyi planlıyordum. Otostop ile Rize’nin ilçesi olan Ardeşen’e kadar geldim. Rize merkezden Ardeşen 50 kilometre. Ardeşen’e vardığımda beni Fırtına Deresi ve Kaçkarlar karşıladı. Cennetten bir köşeymişçesine şaşırıp kaldım. Bu şaşkınlığı atlatıp yoluma devam ettim. Ardeşen’den Çamlıhemşin’e gitmem gerekiyordu.
Fırtına Vadisi’nde otostopa başladım. Eski tip bir Mercedes aldı beni, Hakan Abi. Timisvat Köprüsü’nün karşısında Oteli varmış,oraya kadar gidecekmiş.Atladım tabi ben hemen çünkü köprüyü merak ediyordum. Sağ olasın beni köprüye bıraktı.
Timisvat Köprüsü, Doğu Karadeniz’deki yuvarlak kemerli taş köprülerin en çok bilineni ve ziyaret edilenidir. Ardeşen’den Çamlıhemşin’e giden yolun yaklaşık 10.kilometresinde bulunur. Timisvat köprüsünün üzerine çıktım yine bir şaşkınlık yine bir hayret bu kadar güzel olabilir miydi? Köprünün ve Vadinin en önemli iki aktivitesi hiç şüphesiz zepline ve rafting. Ben zepline binmeyi tercih ettim. Köprünün hemen karşısında ilk gördüğünüz yere gidin sizi yönlendirirler. Fiyatı 20 TL civarındaydı. Ben pazarlıkla 10 TL’ye binmeyi başardım. Fırtına Deresi’nin çılgın dalgaları ve vadinin yeşilliği size eşlik ederken, tarihi köprü sizi selamlıyor. Çılgın bir insansanız ve uçmaya merakınız varsa hiç düşünmeden binin. İnanılmaz bir deneyim…
Köprüyle vedalaşıp otostopa koyuldum. Çok değil iki ya da üç dakika içinde pikap tarzı bir arabası olan, orta yaşlarda, doğma büyüme Çamlıhemşin’li Mehmet abi aldı arabasına.
– Çamlıhemşin’e kadar bırakır mısın abi?
– Elbette Haydi gel.
Tanışma faslı bittikten sonra;
– “Nerede kalacaksın?” dedi. Ben de;
– Ayder’de kalmayı planlıyorum.Deyince
– Boşver ayderi bizim yaylalara gel dedi.
Bir anda tüm plan değişti tabii benim.
-Gideceğim yere kadar götürürüm dönüşte de denk gelirse alırım dedi.
Bu teklifi geri çeviremezdim. Çamlıhemşin’den Market alışverişimi yaptıktan sonra yola koyulduk. İlk önce Şenyuva oradan Zil Kale ve yolu takip edip Çat yaylasına ulaştık. Ben Çat’a Mehmet abi köyüne gitti.
Çat Köyü yaylası; Çamlıhemşine 35 kilometre, rakımı 1200 metre.
ULAŞIM
Çamlıhemşin’den sonra Zil Kale ve Ayder olarak yol ikiye ayrılır. Zil Kale yoluna giriniz sırasıyla Şenyuva ve Zil Kaleyi geçiniz, yoldan sapmadan devam ederseniz Çat düzlüğüne ulaşacaksınız. Çat düzlüğünün çıkışında yol yine ikiye ayrılıyor, Elevit\Trovit ve kale\çiçekli olmak üzere. Elevit ve Trovit yolunu takip edip köprüden sola geçiniz. Elevit yolu üzerinde yine sola ayrılan bir yol sizi Çat Köyü yaylasına ulaştıracak.Yol dar ve bozuk bir yol,arazi aracı tercihiniz olsun. Burada kamp yapmak kesinlikle yasak fakat oradaki insanlarla kurulan iyi iletişim bir gecelik kamp yapmanızı sağlayabilir. Bir deneyin derim. Çat Köyü yaylasını anlatmak gerekirse; karşınızda Kaçkarlar hiç olmadığı kadar yakın, Çat Deresi’nin sesi tam kulak pasınızı silmelik. İnek sürüleri, koyunlar ve keçiler Alpler’i aratmaz bence. Boşuna “Laz Alpleri” denmiyor olsa gerek. Ufak bir atıştırma ve fotoğraf çekiminin ardından Çat Köyü Yaylası’nı geride bıraktım. Yine otostopla geldiğim yolu kullanarak Zil Kale kadar geldim.
Zil Kale; 14.yüzyılda inşa edilen bu Kale Fırtına Deresi’nden 100 metre yükseklikte sarp bir kaya üzerine inşa edilmiş. İpek Yolu’nun kilit noktalarından imiş. Kale tarih boyunca askeri amaçlar için kullanılmış. Şu zamanlarda Ortaçağ Avrupası tadında olan bu kaleye giriş 3 TL. Gezgin öğrenci kategorisinden olduğunuzu söyleyip, uzaklardan geldim derseniz ve eğer haftasonu değilse ücretsiz de girebilirsiniz 😂 Zil Kalenin içinde gezdikten sonra en yüksek yerine çıkıp Vadi’yi izledim uzunca bir süre. Bulutların yüksek dağları aşamadığını, Zil Kale’nin günün son ışıklarını aldığını gördüm. İnadım inat diyen Fırtına Deresi var hemen altımda. Paha biçilemez bir doğa… 3 ya da 5 fotoğraf çekip izleyin derim Kaçkarları.
Çay, kahve ya da yemek yemeyi düşünenler için hemen bitişiğinde “Kaledibi Cafe” mevcut tercih edilebilir. Akşam olduğunu farkedip kamp için yer aramaya koyulurken Çamlıhemşin’e doğru gitmeye karar verdim. Otostop şansım yüksek bugün. Yine çok beklemeden durdu bir araç Şenyuva köyüne kadar gideceğini söyledi. Şu çok ünlü olan diğer adı ile Çinçiva Köyü. Daha önce dizi çekimleride yapılmış köyde. Köye girmeden videolarda gördüğüm “Salıncak” geldi aklıma. Etrafa bakınmaya başladım. Çinçiva’ya 200 metre kala,düzlük bir alanda piknik yapan insanları görünce abiye burada inmek istediğimi söyledim.Beni orada bıraktı abi. Bir de ne göreyim salıncakta buradaymış meğer. Oranın yerlileriyle konuşunca burada kamp yapabilirsin dediler. Garip bir mutluluk sardı beni. Çat deresinin üzerinde salıncağa karşı kamp yapma fikri harikaydı. Çadırımı kurup ateş yaptıktan sonra insanların da dağılmasıyla bir saate yakın salıncakta sallandım.
Hayaller kurdum, içinde bulunduğum durumu değerlendirdim, şükrettim, yarın ki planları mı gözden geçirdim. Derin bir uyku için ışığı kapattım. O gece hiç bitmeyebilirdi. Huzurun tam ortasında olmak size daha çok hayal kurdurtuyor ve dakikaları ölümsüzleştiryor. Yolunuzun bu güzel coğrafyaya düşmesi dileğimle… Doğa ile kalın 👋 Devamı daha sonra.
Dipnot: Yolda planlarınızı değiştirmekten korkmayın.Hayalini kurduğunuz ne varsa peşinden koşun.Ne kadar uzak olursa olsun ya da ne kadar yüksek,inanın ve başarın. Yol size çok şey öğretecek ve yolda olmak size kendinizi hatırlatacak… Sevgiyle kalın 🙂
Rize’de kamp yapılacak yerler ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz…
